Covid-19 ve Duygu Haritaları

2020 yılı başı itibarıyla dünyamızda tecrübe ettiğimiz Covid-19 zalim bir virüs salgını gibi görünen ancak farklı amaçlara hizmet eden bir araç olarak karşımıza çıkıyor. Bilim insanları ve aydınlar bundan sonra yaşamın değişeceğini anlatıyorlar. Oysa bu teoriler açık kaynaklarda fasikül fasikül raporlanmıştı. Bu yazımda Covid-19’un yapay zeka sistemlerine nasıl su taşıdığını tartışmaya açacağım.



Sizi yapay zekanın karmaşık dünyasına sokmadan çok basit olarak nasıl çalıştığını anlayalım. Yapay zekanın akıllı olabilmesi için yeryüzündeki insanların her türlü detayına ihtiyacı vardır. İnsan gibi düşünmesi, karar ve karşılık vermesi için onu çok hızlı bir şekilde öğrenmesi gerekiyor. Bizi hızlıca taklit etmesi için “Dijital” dedikleri müthiş bir mecra var. Bildiğiniz üzere sosyal medya paylaşımlarımız, WhatsApp yazışmalarımız, e-posta gönderilerimiz, telefon görüşmelerimiz, çektiğiniz video resimler, Google YouTube aramalarımız, ortam dinlemeleri, vb. sayabiliriz. Yapay zekanın bu beslenme şekline “derin öğrenme” diyoruz.

 

Covid-19 salgınının başlangıcı, ilerlemesi ve sonrasında insanların tüm davranış ve tepkilerini (Ağlama, gülme, kızma, nefret, şiddet, vb.) her aşamada kaydediyor. Yapay zeka bu kaos sayesinde insanı daha fazla kavrama imkanına sahip oldu. “Evde Kal” çağrılarına uymayıp parklarda ailesi ile mangal yapan insanların sayılarını ve “bize bir şey olmaz” dediklerini artık biliyor. Kaygıdan sürekli el yıkayan veya gece sokağa çıkma yasağı açıklandığında marketlere hücum eden insanları da keşfetti. Özellikle bu salgında gözünü budaktan esirgemeden çalışanları da kaydetti.

 

Bu salgının sonunda, değil ülke bazında, mahalle mahalle çıkarılmış duygu haritalarımız yenilenmiş olacak. Onun için müthiş bir laboratuvar ortamı oldu Covid-19. Böylece, gelecek ataklar için yapay zeka sistemleri onu kontrol eden sahiplerine en derin sonuçları sunacağından emin olabilirsiniz. Kim bilir ülkemizin duygu haritası nasıl güncellendi? Bu aşamada, öncelikle çocuklarımızı dijitalin zararlarından ziyadesiyle korumamız gerekiyor. Birey veya kurum olarak, dijitali mümkün olan en verimli ve güvenilir bir şekilde kullanalım. Biz yapay zekanın hizmetçisi değil, o bizim hizmetimiz olsun.

 

Selçuk Büyükmurat – Kurgu İnternet Çözümleri – www.kurgunet.com